Bana Şubat hep uzundu

Gerçi bana her Şubat ayı uzun gelir.

Kazalar, hastalıklar, ölümler benim için hep Şubat ayına denk geliyor.

“Allah beterinden saklasın” derdim her başıma gelenin ardından ama yine Şubat ayı daha beterini getirdi bize.

 Kahramanmaraş'ta 6 Şubat Pazartesi günü merkez üssü Pazarcık ilçesi olan bir deprem meydana geldi.  Saat 04.17'deki depremin büyüklüğü önce 7,4 olarak duyuruldu. Ancak AFAD ilerleyen saatlerde güncelleme yaparak depremin büyüklüğünün 7,7 olduğunu açıkladı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre sarsıntı yerin 7 kilometre altında oldu.

7,7'lik bu depremin ardından saat 13.24'te bir deprem daha meydana geldi. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi olan depremin büyüklüğü 7,6 olarak kaydedildi.

Artçı depremler halen daha devam ediyor.

İlk günden bugüne hayatını kaybedenlerin sayısı 41 bin 156 oldu.

Tabi şimdilik.

Arama kurtarma faaliyetlerinin yerini artık enkaz kaldırma çalışmaları aldı.

Enkaz kaldırıldıkça, can kaybı sayısının artacağı düşünülüyor.

Maalesef günler geçmek bilmiyor bu Şubat’ta

Ne evler yıkıldı, ne aileler yok oldu.

Enkazın altından sağ çıkanlar, kendi canlarından çok yok olup giden canlarına acıyor simdi.

Halen daha enkazdan bir yakını sağ çıkacak umutları var birçoğunun içinde.

Maalesef umutlar tükense de giden canlar geri gelmiyor.

Kurtulanlar maalesef memleketlerini terk etmek zorunda kalıyor çünkü memleketleri yok oldu onların.

Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Hatay ve Elazığ neredeyse haritadan silinme aşamasına geldi.

Giden canlara sadece Türkiye değil, Dünya üzüldü.

Bu ülkenin kötü günde hemen bir araya gelebilen vatandaşları devletle bir bütün olup deprem bölgesine akın etti.

Kimi nakdi, gibi ayni yârdim gerçekleştirdi,

Kimi de beden gücü ile elinden geleni yapıyor günlerdir.

Başa gelen bu felaketin kader olduğu gibi ihmaller zincirine de bağlı olduğu apaçık ortada.

Türkiye’nin fay hattı haritası da ortada, bilim adamlarının yapmış olduğu uyarılar da.

Açgözlü müteahhitlerin malzemeden çaldıkları da sürekli ispatlanıp gündem oluyor,

Fazla kira alabilmek adına bina girişlerini büyük marketlere, işletmecilere kiralayıp kolonların kesilmesine izin veren mal sahipleri de…

Simdi ah vah etme zamanını geride bırakmamız lazım.

Yıkılan şehirler yeniden yapılmalı, insanlar memleketlerine geri dönebilmeli.

Yapılacak binalar ne kadar dayanıklı olacak, hangi zemin üzerine yapılacak onu da zamanı gelince göreceğiz.

Umuyorum bu felaketlerden ders alırız ülke olarak.

Umuyorum kader deyip geçme huyumuzdan vazgeçer, ihmallerle kaderimizi kendimiz yazmaya kalkmayız.

Bu vesile ile tüm ülkemize başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.