Ayağınıza çay servisi zorunluluğumuz yok

Halen daha vergi levhası açık ve ofisi bulunan Alternatif Medya'da maliyetlerin artışı nedeniyle Alternatif Dergisi'nin yayınına ara vermis bulunuyorum ve internet haberciliği ile mesleğime Alternatif Medya 'nın sahibi olarak devam ediyorum. Malum ekonomik zorluklar ve geçtiğimiz günlerde Zonguldak basınının 3 gün süre boyunca "Geçinemiyoruz" başlığı altında yaptığı eylemlerin gerekçeleri nedeniyle ikinci bir iş olarak Alaplı Devlet Hastanesi kantininde çalışmaya başladım. Mesleğimin dışında bir sektör olduğu için yapamam diye düşünmüştüm ancak iki haftadır gayet te iyi yürütüyorum. Yanlız işletmeci ben değilim ancak ihalenin ne şartlarda yapıldığından haberim var. Alaplı Devlet Hastanesi kantininde çalışan daha önceki bayan hem hastaneye yakın ikamet etmesi hem de oğluyla beraber çalıştığı için hastane personelini ayaklarına servise alıştırmış. Şimdi servis yok diye personel ayağa kalktı. Yok kardeşim, hiçbir kantin işletmesinde personelin ayağına hizmet götüreceksin maddesi yok. Hizmet sektöründe olmak demek personelin ayağına çay getirmek, aldıkları bardakları teslim etmedikleri için arkalarından bardak toplamak anlamına gelmiyor. Doktorlarımız bile yanlız çalıştığımı bildikleri  için fırsat buldukça kendileri kahvelerini, çaylarını  almaya gelirken, bazı sağlık çalışanları servis yok tartışmasına giriyorlar. Tek başıma benden ayaklarına hizmet bekleyeceklerine kendi içlerinde birbirlerini idare etsinler, dönüşümlü kantine gelsinler. Hocalarımız da kendileri yorulmasın boşta bekleyen sağlıkçılardan ricada bulunsunlar onlar alsın çaylarını. Sağlık çalışanları için ben zorunlu görünüyorum ya ayaklarına hizmete, onlarda bir bardak çayı doktorlara alsalar ölmezler demi. En çok personelin olduğu kurumlar sağlık kurumları zaten. Kimin nerede çalıştığı, ne kadar çalıştığı belli değil çoğu kurumda. Hastane personeli dedikleri olsun istiyor da fiyat konusunda fiyat listemiz yönetim tarafından onaylı,personel istedi diye indirim yapmak zorunda değiliz. Kaldı ki personele büyük çayda indirimimiz var, parası olmayana da hesap açıyoruz zaten!.. Bizde hayvan seviyoruz hayvan düşmanı değiliz ancak kantinde yiyecek içecek satılıyor, hijyen ve sağlık açısından uygun olmadığını bildiğimiz için kantin koltuklarında kedi köpek yatırmıyoruz. Kedi köpek besleyen personeller sağlık ve hijyen anlamında uygun buluyorlarsa çalıştıkları kurumda (izin alabiliyorlarsa) veya evlerinde hayvan besleyebilirler. Bir kantin çalışanı olarak ben günde 20 kere koltuklardan, kantin bahçesinden ve çevresinden yenilmeyen mamaları ve ekmekleri toplamak, kedi köpek tüylerini koltuklardan süpürüp silmek, kakalarını temizlemek zorunda değilim. Büyük ihtimal çalışanların başından çıkmış olacak ki, "Kantinde fahiş fiyat, erken kapanıyor" vesaire vatandaş ağzından haber yaptırılmış. Bu site keşke hayvansrverlik adı altında yiyecek içecek satan kantin bahçesinde ve çevresinde kedi köpek besleyen, önceki pisliğe alışmış personellerin dışında kalan personel ve vatandaşların, "Buraya temizlik gelmiş, kedi köpek tüyünden koltuklara oturamıyorduk. Benim alerjim var kedi köpeğe artık gelmiyorlar, şükür" diyenlerini de yazsaydı. İnternet sitesine göz attım ne künyesi var, ne köşe yazarı, ne iletişim adresi ne de sahibi yazılı. Ben sabah en geç 07:30 da açıyorum, gece de en erken 20:30 ila acil yoğunluğuna göre 23.30 da kapatıyorum. Gelen hasta ve hasta yakınlarından parasını acile gelirken evde unutanı da mağdur etmiyorum, parası yetmeyeni de. Özellikle cenazesi olan hasta yakınları mağdur olmasınlar diye cenaze hastaneden çıkıncaya kadar kantini kapatmıyorum. Gece nöbette kalan sağlıkçılar birgün sonra evlerinde istirahatte olurken ben sabah 07.30 da kantin açıyorum. Bu nedenle nöbetçi sağlıkçıların keyfine göre kantini açık tutma zorunluluğum yok. Bazıları özellikle temizlik anlamında memnuniyetini dile getirirken, kedi köpek tüyüne ve pisliğe alışkın bazı personeller haber yaptırıp, şahsıma haddini aşan sözler söylüyor. Ama bilmiyorlar ki ben o isimsiz sitenin sahibi değilim, meslekte 24 yıldır emek veren, vergi levhası bulunan gerçek gazeteciyim. Vatandaşa gerek fiyat konusunda gerekse kapanış saati konusunda üzerime düşeni ben yapıyorum zaten ama en az maaşı 35, 40 bin TL olan hastane personeliin ayağına çay getirmek zorunda değilim. İkinci bir personel bulduğumuz zaman karar veririz. Ben incelikte, temizlikte, kantin içi ve bahçesinde üzerime düşeni yapıyorum. Sağlıkçılar da kendi üzerine düşenleri yaparlarsa, karşılıklı anlayış olursa sıkıntı olmaz. Sadece sağlıkçı anlamında demiyorum ama bir kişi işine ve şahsına saygı duyulmasını istiyorsa, karşısındaki kişiye ve işine saygı duymak zorunda. Meslek edinmek önemli değil, karşılıklı anlayış ve insanlık vazifesinin yerine getiriyor olmak önemli Bilmem anlatabildim mi