"KENT RUHU OLMADAN HİÇBİR ŞEY BAŞARAMAYIZ!"
Zonguldak`ta yaklaşık 50 yıldır inşaat sektöründe hizmet veren İnşaat Mühendisi ve Müteahhit Turgut Hamzaçebi, inşaat sektörünün durumunu değerlendirdi.
Hamzaçebi Mühendislik – Mimarlık – İnşaat – Tasarım Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi Sahibi, Doğruyol Partisi eski İl Başkanı - İnşaat Mühendisi ve Müteahhit Turgut Hamzaçebi, kentsel dönüşüm, inşaat sektörünün ekonomi ve istihdamdaki yeri, içinde bulunduğu durum hakkında değerlendirmelerde bulunarak çözüm önerisi sundu.
Sorularımızı 50 yıllık deneyimleriyle cevaplayan Hamzaçebi, Zonguldak in sadece inşaat sektörü değil birçok alanda içinde bulunduğu sıkıntılardan Siyasi iç çekişmeleri bırakıp, Zonguldaklılık ruhuyla hareket edilmesi halinde kurtulabileceğinin altını çizdi.
Ekonomi ve istihdam alanında kentimize katkı sağlayan, sizinde içinde bulunduğunuz İnşaat Sektörünün ilimizdeki durumu nedir?
Bilindiği gibi yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla İnşaat Sektörü ülke ekonomilerinde kaldıraç görevi üstlenmektedir. İnşaat sektörü İstihdam kabiliyeti en yüksek sektörlerin başında gelmektedir. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren, istihdam ve üretim sürecini büyük ölçüde etkileyen, 300 den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliği olan bu sektör ekonomide de lokomotif sektör rolünü oynamaktadır. Bu gün geldiğimiz noktada; TL'nin Dolar ve Euro karşısında kaybettiği değer ve üst üste demirden betona, çimentodan kireç'e, akaryakıttan hububata, velhasıl iğneden ipliğe her şeye peş peşe gelen zamlar doğal olarak ekonominin lokomotifi inşaat sektörünü de olumsuz etkilemiştir. Bu durumun ilimizdeki yansıması birçok sektöre darbe vurduğu gibi en çok inşaat sektörünü etkilemiş bulunmaktadır. Özel yatırım açısından ilimizde inşaat sektörü en çok konut alanında faaliyet sürdürmektedir. Yaklaşık yüzde 300`lara varan fiyat artışları ise konut sektörünü durma noktasına getirmiştir.
İnşaat sektörünün durması, kentimizde ne gibi olumsuz etkiler yaratmıştır?
İnşaat sektörü sadece Zonguldak’ta değil, Türkiye’de de lokomotif sektördür. Bu sektörün durmasının ilimizdeki olumsuz etkilerinin başında elbette işsizlik gelmektedir.. İşsizliğe bağlı olarak ta göç olayı artmıştır. Sektöre bağlı iş yapan birçok firmada ekonomik açıdan olumsuz etkilenmiştir. Özellikle konut sektöründe mağduriyetler yaşanmıştır. İğneden ipliğe kadar üst üste gelen zamlar konut sektörünü büyük sıkıntıya sokmuş, maliyetler üçe dörde katlanmıştır. Orta gelirliler için konut sahibi olmak imkansızlaşmıştır. Yüzlerce meslek dalını ilgilendiren, istihdam ve üretim sürecini büyük ölçüde etkileyen konut sektörü de durma noktasına gelmiştir.
Kentimizi inşaat açısından genel olarak nasıl buluyorsunuz?
Kentimizde en çok çarpık yapılaşma dikkat çekmektedir. Gelişen teknolojiyi de göz önüne alarak , halkımızın geleceğe dönük beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak, yaşanabilir bir Zonguldak için yeni bir planlamaya ihtiyaç olduğu apaçık ortadadır. Kentimizin fiziki ve sosyal planlamasının bir bütün olarak yeniden ele alınması gerekmektedir.Kent gelişimini, kontrol altına alarak çarpık yapılaşmanın önüne geçilmeli, yeni konut alanları için kentsel mekanda çözümler aranmalıdır. Öncelikle kentsel yaşamın bir gerçeği olan tapulu mülklerin şehrimiz de ki yüzdelik oranı arttırılmalıdır. Bilindiği gibi şehrimizde tapulu alanların az olması nedeni ile ister istemez nüfus yoğunluğu tapulu alanlara kaymıştır. Buda ister istemez alt yapıda sorun doğurmuştur.
Bir kentin alt yapısı sizce nasıl olmalıdır?
Bir yerleşim yeri için gerekli olan yol, su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, haberleşme gibi birimler alt yapıyı oluşturur. Belediyelerin de en asli görevlerinden biri öncelikle alt yapı sıkıntısını çözmektir. Geçmişte plansız ve kontrolsüz yapılaşma alt yapı sorununu da beraberinde getirmiştir. Site, Bahçelievler, İncivez, Meşrutiyet ve Mithatpaşa mahallelerimiz de tapulu araziler üzerindeki tek ve iki katlı binalar yıkılarak çok katlı binalar yapılmış dolayısı ile bu bölgelerde nüfus yoğunluğu gittikçe artmış ve artmaya da devam etmektedir. Buna bağlı olarak ne yazık ki belediyeler alt yapıyı yenilemekte ihmal davranmış eski yoğunluğa göre yapılan alt yapılar yeni yükü kaldıramamıştır. Her yağmur yağışında aynı sorunlar tekrar tekrar yaşanmış, her seferin de geçici çözümlerle sorun giderilmeye çalışılmıştır.
Bizim şehrimizin alt yapısı artık bu yükü kaldırmamaktadır. Yol, su, kanalizasyon, elektrik gibi tesisatlar artık yetersiz kalmıştır. Her şiddetli yağışta şehir esnafı sel korkusu nedeni ile dükkanına koşmakta, zarar görmekte, sokaklarımız, caddelerimiz moloz ve pisliklerle dolmakta, dere ve liman çöp yığını haline gelmektedir. Eğer tabir yerinde ise vatandaşımıza gına gelmiştir. Her şey ayan beyan ortadadır. Şehrin alt yapısı yetersizdir.Mevcut alt yapı yükü kaldıramamaktadır. Yerel yöneticilerin acilen şehrin altyapısını gözden geçirip yerleşim yapılarının gelecekteki dağılımlarını göz önüne alarak alt yapı planlamasını yapmaları gerekmektedir.
Kentsel dönüşüm yasasının ilimize faydası olmuş mudur?
Bilindiği gibi, Kentsel dönüşüm projeleri, kentlerdeki çarpık yapılaşma ve yarattığı sorunların sağlıklı ve yaşanabilir şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yeniden yapılandırılmasını sağlamak amacıyla gündeme gelmiştir. Özellikle büyük kentler, Kentsel dönüşüm yasası ile birlikte yeniden inşa edilmeye başlamıştır.
Geçmiş yıllardan günümüze kadar sağlıksız ve çarpık bir yapılaşmaya mahkum olan şehrimizde Kentsel dönüşüm yasasından faydalanarak eski ve yıpranmış binalar yenilenmekte, yeni projeler üretilerek şehre yeni bir çehre kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Kentsel dönüşümle ilgili yeni yerleşim alanlarının sağlıklı, bilinçli ve geleceğe dönük bir şekilde planlanması gerekir. İlimizde ve bölgemizde yıllarca ciddi bir planlama yapılmamıştır. O nedenle de sorunlarımız katlanarak artmıştır. Şehrimizde hazine ve orman arazilerinin çok olması ve bu arazilerin üzerindeki iskânsız ve kaçak yapılaşmalar şehrimizin bilinçsizce ve sağlıksız bir şekilde büyümesine neden olmuştur.
Elbette Kentsel Dönüşüm Yasasının Zonguldak’a çok büyük faydası olacaktır. Çünkü başka türlü kenti yenileme imkanı yoktur. Kentsel Dönüşümün vatandaşa sağladığı imkanları iyi değerlendirerek, eski binaları ve yıpranan bölgeleri yenileme imkanı yakalayabiliriz. Zaten kent merkezinde kentsel dönüşüm yasasından faydalanarak eski binaların bir kısmı yıkılmış, yenileri yapılmış bir anda şehrimizin yüzü değişmiştir.. Şayet bunu kentin tamamına yayarsak, çağdaş bir kent yaratmış oluruz.
Son olarak bu konuda ekleyeceğiniz bir şey var mıdır?
Evet, KENT RUHU OLMADAN HİÇBİRŞEY BAŞARAMAYIZ!
Şehirlerde çevresel konum çok önemlidir. Eğer vatandaşa yaşanabilecek bir çevre üretebilirseniz kolay kolay göç vermezsiniz. Hatta ilinizden iş nedeni ile göç edenler emekli olunca tekrar doğup büyüdükleri kente dönüş yaparlar. Dışardan gelenlerde emekli olunca burayı terk etmezler.
Cumhuriyetimizin ilk metropol kenti olan Zonguldak’ın geçmişe dayalı özel bir kültürü vardır. Eğer bu kültürü yeniden canlandırıp yaşatabilirsek, Zonguldak 81 il genelinde yaşanabilir şehirlerin başında gelen bir kent olabilir. Ben buna inanıyorum.
Zonguldak jeopolitik yapı açısından gerçekten zor bir şehirdir. Sadece şehir merkezine değil, şehrimizin etrafındaki mahallelere baktığımız zaman Zonguldak’ın ne kadar zor bir şehir olduğunu görebiliriz. Ancak Zonguldak'ın bu zorlukları aşabilecek bilgi, beceri ve tecrübeye sahip kadroları mevcuttur. Siyasi iç çekişmeleri bırakıp Zonguldaklılık ruhuyla hareket edilebilirse bunu başarmamak için bir neden kalmaz. Herkes bu konuyu kendi siyasetine göre çekmeye başlarsa bu işi başarmanın imkanı da olmaz. Önemli olan Zonguldaklılık ruhu ve bilinciyle hareket edip, İlimizi ayağa kaldırabilmektir.
Çünkü Zonguldak ilimiz, mevcut imkânlarını ve potansiyelini bugüne kadar iyi bir planlamayla yönetemediği için ve şehrimizin resmi ve sivil kesimleri ortak bir hedef etrafında birleşemedikleri için devamlı gerilemiştir. Oysaki kentimiz siyasal, akademik, bürokratik ve sivil toplum kanadında önemli bir birikime sahiptir. Zonguldak bu birikimi bu güne kadar maalesef yeterince değerlendirebilmiş değildir.
Zonguldak’tan bir çok genç yetişiyor. Bu gençler iyi üniversitelerde okuyor. Mühendis, doktor, eğitimci, sanayici ve iş adamı oluyor. Önemli olan bu kadroları iyi değerlendirmek ve onların bilgi ve birikimlerini Zonguldak'a hizmet kervanına katabilmektir. Filyos Doğalgaz örneğinde bu görülmüştür.
Filyos Doğalgaz örneğini verdiniz, bu konuyu biraz açar mısınız?
Cevap: Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde İlimiz Filyos beldesinde denizden karaya çıkartılacak doğalgaz için Cumhurbaşkanımızın da katılımı ile bir tören düzenlendi. Türkiye Petrolleri Anonim ortaklığının(TPAO)Hollanda'dan getirdiği Castro 10 boru döşeme platform gemisinin 176 km boru döşeme işleminin ilk kaynağını Cumhur başkanı yaptı. Hem ilimiz hem de ülkemiz için önemli bir adımdı. Bu törende yapılan sunumları izlediğimde Filyos beldemizde dünyanın belki de en büyük mühendislik hizmetlerinden birinin gerçekleştiğini gördüm. Bir mühendis olarak gurur duydum. TPAO'nun genç ve dinamik mühendislerini dinleyince ve aralarında Zonguldaklı mühendislerin olduğunu görünce elbette gururlanmamak elde değil. TPAO'nun genel müdürü Melih Han BİLGİN iyi bir ekip oluşturarak bu konuda ciddi adımlar atmış.Tören de yapmış olduğu sunum ile göğsümüzü kabartmıştır. Kendisini ve ekibini kutluyorum. O ekibin gayretli ve başarılı çalışmaları neticesinde Filyos açıklarında Doğalgaz keşfi ile hem ülkemizin hem de ilimizin bölgedeki stratejik önemi de artmıştır.
Benim demek istediğim genç yetenekler iyi değerlendirilirse başarılmayacak hiçbir iş yoktur. Bunu Zonguldak'ta başarabilir. Yeter ki başlarında ufku açık, liyakat ve beceri sahibi, ekip ruhu olan yöneticiler olsun.