“SAPITMAYACAK, VATANA HAİNLİK YAPMAYACAKSAM ALLAH BANA NASİP ETSİN”

Meydana gelen deprem felaketinin ardından 3 yıl önce başlattığı “Eve Dönüş” projesi ile ülke gündemine oturmayı başaran Tıskoğlu, sanayideki başarısını siyasete de taşıyarak ülkeye ve Zonguldak’a katkıda bulunmak istediğini dile getirdi.

*          Katıldığı programda içten açıklamalarıyla dikkat çeken Tıskoğlu, çocukluğuna inerek Zonguldak’a olan borcunu ödemek istediğini belirtti.

*          Allah’a olan inancını dile getiren Tıskoğlu, en büyük dualarından birinin “Siyaseti hakkıyla yapabileceksem nasip olsun” diye açıkladı.  

“Zekâtı sadece kazandığımız paralarla vermeyeceğiz”

İnsanlar bir şeyler başardıktan sonra sosyal islerde de bulunmak ister. Bu anlamda ben sosyal anlamda Zonguldak Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nde (ZONSİAD) başkanlık yaptım. Biz Zekâtı sadece kazandığımız paralarla vermeyeceğiz. Allah bize sağlık vermiş onun zekâtını vereceğiz, Allah bize bilgi birikimi vermiş onun zekâtını vereceğiz. Allah bize bir yetkinlik vermiş onun zekâtını vereceğiz, Allah bize bir liderlik vermiş onun zekâtını vereceğiz. Dolayısıyla ben Allahuteala’nın bana vermiş olduğu bu liderlik ruhu nedeniyle siyaset anlamında da katkı sağlamak istiyorum. Ben 58 farklı ülkeye ihracat yapan bir şirketin sahibiyim, yaklaşık 60 ülke gezen bir kişiyim. Çok farklı ülkeleri görmüş, çok farklı insanları görmüş bir insanim. Dolayısıyla yurt dışında gördüklerimle, İstanbul’da kendimi geliştirip gördüklerimle beraber siyaset hayatında insanlara, ülkeme, vatanıma, bayrağıma hizmet etmek istiyorum. Kaldı ki ben Zonguldak aşığıyım. Ben Zonguldak sevdalısıyım.

“Bu şehre bir borcum olduğunu düşünüyorum”

Benim hayatımda Kilimli Bölüm ‘ün çok başka bir hikayesi var. Bizim çocukluğumuz hep mutlu geçti. Zor şartlarda, zor imkanlar geçti belki ama mutlu bir çocukluk yaşadık. Mutlu bir komşuluk yaşadık. Mutlu bir aile içinde yaşadık. Bu nedenle ben bu şehre bir borcum olduğunu düşünüyorum. Bu şehre bir katkı yapmam gerektiğini düşünüyorum. Bu şehir bize baktı. Benim büyükbabamı madende Baş Puantörlük yaparak Kilimli/Bölüm ‘de 4 bin kişinin yevmiyesini yazan bir kişi olarak kabul etti ve oradan ekmeğini kazandı, helal lokmayla babamı yetiştirdi. Benim babamda madende elektrik şefi olarak Kilimli/Bölüm ve Karadon ’da çalışarak helal lokma ile bizi yetiştirdi. Bizde bugün İstanbul’a giderek, kendimi geliştirerek helal ekmeğimi kazandım. Artık bu şehre borcumuz olduğunun bilincinde sanayi anlamında bir katkı yaptık ama siyaseten de Katkı vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

“Ben kendimi yetiştirdiğimi, geliştirdiğimi düşünerek bu şehre siyaseten de katkı vermek istiyorum”

Allah bunu nasip ederse, doğru olacaksa bize nasip etsin. Allah’a dualarımdan bir tanesi de; ‘Eğer biz sapıtmayacaksak, şaşırmayacaksak, vatana hainlik yapmayacaksak, doğru işler yapacaksak bize bir makam nasip et, aksi bir şey yapacaksak bize nasip etme’ diyorum. Dolayısıyla ben siyasete böyle bakan yapılar içerisindeyim. Ne olursa olsun Allah duamı kabul etsin diyen bir yapı içerisinde olacağım. Bu şehre borcumuz var. Ben kendimi yetiştirdiğimi, geliştirdiğimi düşünerek bu şehre siyaseten de katkı vermek istiyorum. Şehirde gördüğüm eksiklikleri siyaseten de devletin bana verdiği, hükümetin bana verdiği yetkiyle beraber yerine getirmek istiyorum. Bundan dolayı da siyasete girmek istiyorum” dedi.