"İnşaat sektörü ekonomide büyük önem arz ediyor"
İnşaallah Mühendisi Turgut Hamzaçebi, 2025 yılının ilk altı ayında inşaat sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
Ekonomi
Yayın: 20 Haziran 2025 - Cuma - Güncelleme: 20.06.2025 12:18:00
Editör -
SEDA FİDAN
Okuma Süresi: 3 dk.

Hamzaçebi İnşaat sektörünün büyüme ve istihdam açısından Türkiye ekonomisi içerisinde büyük öneme sahip olduğunu belirterek, sektördeki hareketliliğin artırılmasına yönelik adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Hamzaçebi; "2025 yılında ekonominin gidişatının belirleyicisi enflasyon olmuştur.
Türkiye’nin, uyguladığı ekonomik program, Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler grubunun altına düşürmüştür. Yani hem bu yıl hem de 2026 yılında büyüme hızımız, gelişmekte olan ülkelerin gerisine düşecektir.
Finansmana erişimdeki kısıtlar ve finansman maliyeti yüksek kaldığı sürece başta inşaat olmak üzere ekonominin çarklarının kendi kendine hızlanması mümkün görünmemektedir.
2025 yılının ilk altı ayı inşaat sektörü açısından kolay bir yıl olmamıştır. Böyle gittiği müddetçe, inşaat sektörünün kendisinden beklenen performansı göstermesi mümkün değildir. Özellikle son dönemde inşaat maliyetlerindeki artış hızının, konut fiyat artışının üstünde kalması, 2025 yılında ciddi bir sorun yaratmıştır. Güncel istatistikler Türkiye’de konut sahibi olma oranının gerilediğini ortaya koymaktadır. Ancak uygun kredi ve teşvikler yoluyla satın alma gücünün artırılması bu sektöre canlılık kazandırabilir.
Ekonomide enflasyonu düşürmek için uygulanan sıkılaştırma adımları ve buna bağlı olarak kredi faizlerinin yükselmiş olmasından dolayı zor bir dönemden geçen inşaat sektöründe beklentiler, kısa vadede olumlu görülmemektedir.
İnşaat sektörü, büyüme ve istihdam açısından Türkiye ekonomisi içerisinde büyük öneme sahiptir. Sektördeki hareketliliğin artırılmasına yönelik adımlar atılmalıdır.
İnşaat sektörü genel ekonomi üzerindeki çarpan etkisinden dolayı çok önemlidir. Konut fiyatlarındaki nominal artışa rağmen yaşanan değer kaybı, sektörde bir dengesizliği ortaya koymaktadır. İnşaat maliyetlerinin son derece yüksek olması işletmelerin işini zorlaştırmıştır.
Tüm sektörlerin nefes alabilmesini tetikleyen ve ana lokomotif kapsamında olan inşaat sektörüne konut kredi desteği zorunluluğu mevcuttur. Aksi halde son 8 yılda ev sahipliği olma oranı yüzde 4 düşen ülkemizde, barınma kaynaklı sosyal yaşam sıkıntısı daha da büyüyecektir.
Günümüzde fiyatların daha da artacağı göz önüne alındığında konut satışlarının artması beklenmektedir. Ancak konut piyasasında gerçek hareketlilik için kredi faiz oranlarının düşürülerek vatandaşın alım gücünün artırılması gerekmektedir
Ayrıca ekonomiyi, ülkenin geleceğini ve can güvenliğini doğrudan etkileyen kentsel dönüşüm projeleri de bir plan dahilin de acilen uygulamaya koyulmalıdır" dedi.
Yorumlar (0)