HAMZAÇEBİ’DEN VERYANSIN

İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi. Kendi yaşadığı sıkıntılardan yola çıkarılarak vatandaşa çıkartılan zorlukları dile getirdi ve mevzuatların usulüne uygun ancak, vatandaşa kolaylık sağlayacak şekilde uygulanması gerektiğini belirtti.

MEVZUAT HAZRETLERİ

Hamzaçebi; Umutla gidip, hangi kapıyı çalsak Mevzuat Hazretleri karşımıza dikilir. Bin bir formalitelerin sonu gelmez. Sorunlar bir türlü çözülmez. Aslında sorun ya sistemdedir, ya mevzuattadır ya da bunları uygulayanlardadır! Git gel yaptırır insana, şu eksik, bu eksik der bir türlü işi sonlandırmaz.

“VATANDAŞI RÜSVET VEREM HALLOLUR MU DÜŞÜNCESİNE SOKUYORLAR”

İtiraz edersin suçlu olursun. Yasaları çıkarır karşına, zorlarda zorlar insanı. Düşünürsün acaba rüşvet versem çabuk hallolur mu işim diye. Durum bu noktaya gelir. Eğer adamın varsa mevzuat hazretleri gözlerini yumuverir, olmayacak işlerin bile oluverir kolayca. İşte biz böyle bir ortamda yaşıyoruz. Hâlbuki ki Mevzuat, yürürlükteki hukuk kurallarının bütünüdür. Mevzuat işleri kolaylaştırmak ve kırtasiye harcamalarını engellemeye yarayan kararların bütünüdür. Türk mevzuat sistemi yukarıdan aşağıya doğru Anayasa, Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelikten oluşur. Türk mevzuat sistemi aynı zamanda yürütme organlarınca yayımlanarak yürürlüğe giren genel tebliğ, tebliğ, genelge, yönerge gibi  düzenleyici işlemlerden de oluşur. Artık sorumluluk bunları uygulayanlara düşer. Ama sorun burada başlar. Burada işler kolaylaştırılacağına, ileri teknolojiden faydalanıp evrakçılıktan kaçınılacağına tam tersi yapılır, işler evrak yükü ile ağırlaştırılır. Bu durumu devlet dairelerinde, belediyelerde, resmi veya özel bankalarda, işiniz düştüğü bütün kurumlarda yaşarsınız.  

“SİSTEMDE GÖRMELERİNE VEYA ARŞİVLERİNDE OLDUĞUNU BİLDİKLERİ HALDE BAKMASI VAR DİYE HER ŞEYİ YENİDEN YAPTIRIYORLAR”

Ben şahsen inşaat mühendisi yapı müteahhidi olarak mevzuat hazretlerinin işleri zorlaştırmasını canlı yaşadım. Yaklaşık 50 yıllık mühendisim yüklenici karnesi çıkarmakta zorluk çekiyorum. Her 5 senede bir karnenizi yenilemeniz gerekiyor. 5 sene önce dosya ile sunduğumuz bütün evraklar yeniden isteniyor. Hem de ıslak imzalı olarak. Hâlbuki bu evrakları sistemden görebilme yetkileri var. Arşivlerinde mevcut ama olmuyor. İlla yeniden hazırlayıp dosya sunman gerekiyor. Böylece kırtasiye yükü artıyor. Birde SİSTEM denen bir şey var olumsuzluk hep onun üstüne atılıyor. Halbuki sistem işlerin kolaylaştırılması, kırtasiye yükünün azaltılması, vatandaşa “git gel” yaptırılmaması için kurulan bir uygulamadır. Ama uygulayanlara gelince hiçte öyle olmamaktadır.  İşler kolaylaşacağına daha da zorlaşmaktadır. Bu işlerin zorluğunu ancak yaşayanlar anlar. Ben sadece kendi yaşadığımı söylüyorum. Çevremdeki insanların sistem ve mevzuat yüzünden neler yaşadıklarını anlatsam günler aylar sürer.

“HERKES SUÇU BİR ÜST MAKAMA ATIYOR”

Sanki bunları yetkililer bilmiyor mu? Biliyorlar ama herkes suçu bir üst makama atıyor. Bu yüzden işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Mesela: Bir bina yaptım belediyeden yapı kullanma izin belgesini aldım. İlgili idare benden hem yapı kullanma izin belgesini istiyor hem de Sosyal Güvenlik Kurumundan borcu yoktur yazısını ıslak imzalı istiyor. MEVZUAT SSK Borcu olana iskân izni verilmez diyor. İskân iznini aldığım halde SİSTEM tatmin olmuyor. Git ıslak imzalı borcu yok belgesi getir diyor. SGK na gidiyorsun. Onlar da bu belgeleri isteyen kurumun sistemden görebileceklerini söylüyor. Belge vermekten imtina ediyor.  Gel de çık işin içinden. Çok kolay olacak işler bile SİSTEM ve MEVZUAT bahanesi ile zorlaştırılıyor. Zorlaştıranlar, bilerek veya bilmeyerek “ACABA!!!!” sorusunu akla getiriyor ve bu durum dürüst ve görevinin ehli insanları da zan altında bırakıyor.  

“LİYAKAT SAHİBİ, İŞ BİLEN, ÇÖZÜM ÜRETEN, KOLAYLAŞTIRAN İŞİNİN EHLİ İNSANLARA İHTİYAÇ DUYMAKTAYIZ”

O nedenle liyakat sahibi, iş bilen, çözüm üreten, kolaylaştıran işinin ehli insanlara ihtiyaç duymaktayız. Ülkeyi yönetenler, çıkarılan mevzuatların, genelgelerin, tebliğlerin işlerin kolaylaştırılması için çıkarıldığını, bunları uygulayacak olanların kafasına sokmalıdır. Yoksa işin ucu dönüp dolaşıp kendilerine geleceğini anlamaları gerekir. Zaten öyle oluyor. Herkes zorlaştıranı bir üst makama atıyor. Kendisini sıyırıyor. Belki üst makamların bu durumdan haberleri bile olmuyor. Teknolojileri nasıl işliyor, kurdukları sistem işleri kolaylaştırıyor mu zorlaştırıyor mu araştırılmıyor veya vurdumduymaz davranılıyor. Vatandaşta Mevzuat, Genelge, Sistem üçlüsü arasında gidip geliyor. Canından bezdiriliyor. Her şeyin çivisi çıkmış maalesef” dedi.